GİZLİ GİRDİLER
Seçtiğiniz bir anahtar kelimenin sayfanın hemen başlangıcındaki görünen metnin içine yerleştirilmesi şüphesiz zordur. Bu sayfa içeriğinin arama motoruna uygun olarak yeniden düzenlenerek yazılmasını gerektiren bir iştir. Web sayfanızın ilk bölümüne tüm anahtar sözcüklerinizi aptalca görünmeden dahil etmenin zor olacağını muhtemelen şu anda anlamışsınızdır. Özellikle de sayfanızın üstünde grafik veya akışa uygun farklı bir giriş kullanıyorsanız işiniz daha da zordur.
Sayfalarının en üst tarafında anahtar sözcüklerini sıralayarak daha sonra içerik metnini yazan pek çok site vardır. Şüphesiz bu hiç de estetik olan bir durum değildir. Bunu estetik bir şekilde yapmanız çok zor olacaktır. Bunun için çok sayıda yöntem vardır, fakat web kullanıcısı tarafından farkedilmeyen “hidden input” (gizli girdi) etiketidir.
Bu etiketin web sayfası gövde bölümü içine (yani, <body> ile </body> arasına) girmesi ve aşağıdaki şekilde görünmesi gerekir:
<input type=”hidden” value=”anahtar sözcük listeniz buraya gelir”>
Bazı arama motorları bu ifadeyi tanırlar, bazıları ise tanımazlar. Hangilerinin tanıyıp hangilerinin tanımadığını incelemeniz gerekir. Bu tekniğin güzel tarafı, web kullanıcısı tarafından tamamen görünmez olmasıdır. İlginç olan şudur; “gizli girdi” etiketini tanıyan arama motorları bu bilgileri aynen belgenizdeki normal metin gibi değerlendirmektedir.
Bu “gizli girdi” etiketi <body> etiketinden hemen sonra, diğer içerik metininden ise hemen önce yer almalıdır. Bazı arama motorları bir belgedeki yaklaşık olarak ilk 1,500 veya 2,000 karaktere bakarlar, bu yüzden herhangi bir grafik etiketinden önce bunu koymalısınız.
Bunun yanında bazı arama motorları anahtar sözcükleri sakladığınız için sitenizi cezalandırırlar! Yerinizde olsam bu tekniği tüm sayfalarda kullanmazdım. Bunu önce bir veya iki sayfada deneyip sonuçları kontrol ederek ihtiyatlı olmalısınız. Eğer işe yaramıyorsa, kesinlikle kullanmayın. Unutmayın, arama motorlarının kuralları statik değil dinamiktir, her zaman değişebilirler.
Neyin işe yaradığını bilmenin tek yolu denemektir. Eğer işe yarayan bir formül bulursanız, onu gönül rahatlığıyla yeniden kullanabilirsiniz.
GİZLİ ANAHTAR KELİMELER
Bazı arama motorlarının <input type=”hidden”> alanındaki “gizli girdi” verilerini tanımadıklarını, hatta cezalandırdıklarını bildiğimize göre karşımızda ciddi bir sorun vardır. Amacım hem sayfamın görünüşünü değiştirmek, hem de arama motorlarının sayfamın ilk satırlarında istediğim anahtar kelimeleri bulmasını sağlamaksa ne yapmalıyım?
Böyle bir amaç için “gizli anahtar kelimeler” tekniği iyi bir çözüm sağlamaktadır. Bu taktik de bazı arama motorları tarafından internet ahlaksızlığı olarak değerlendirilerek cezalandırılmaktadır.
Bu tekniğin özü şudur; eğer metin için kullanılan renk arka fonun rengiyle aynı seçilirse bu metin web kullanıcısı tarafından görülmeyecektir. Sayfanın en üst kısmına arka fon rengiyle yazılmış anahtar kelimeler kullanıcı tarafından görülmeyecektir ama, bu metin arama motoru tarafından okunarak indekslemede kendine düşen görevi yapacaktır.
Özet olarak bu tür gizli anahtar sözcükler yer kaplarlar. Ayrıca web kullanıcısı tarafından görülmezler. Ancak, arama motorları tarafından görülür ve farkedilirler.
Örneğin, belli bir sayfanın arka planı sarı olsun. Bu, aşağıdaki etiketle belirtilir:
<body bgcolor=“FFFF00”>
Bu durumda kullandığınız gizli anahtar sözcüklerin metninin de aynı renkte olmasını sağlamanız gerekir. Bunu yazı tipi etiketiyle rengi değiştirerek yapabilirsiniz:
<font color=“FFFF00” size =“1”>gizli anahtar kelimeler buraya girer</font>
Her alandaki gizli görünen “FFFF00”, renk için altı basamaklı bir değerdir. Korkmayın, bu gerçekten basittir. Bu durumda “FFFF00”, sarı rengi temsil etmektedir. Diğer renklerin kodlarını öğrenmek için herhangi bir iyi arama motorunda “altı basamaklı renk” için bir arama yapın; çeşitli farklı renklerin kodlarını gösteren iyi referanslar bulabilirsiniz.
Aşağıda bazı temel renkler verilmiştir:
black=000000 (siyah)
blue=0000ff (mavi)
red=ff0000 (kırmızı)
yellow=ffff00 (sarı)
white=ffffff (beyaz)
Unutmayın, “gizli girdi” metin alanının aksine, buradaki metin hala sayfanızda yer tutar. Yukarıdaki örnekte size=“1” ifadesini kullandığımızı fark edeceksiniz. Bu, metinin mümkün olan en küçük boyutta yazılmasını belirtmektedir. Bu şekilde sayfa düzenini fazla etkilemeden sayfanın başına daha fazla gizli anahtar kelime sığdırabilirsiniz. Bu arada bazı arama motorlarının “1” boyutundaki yazı karakterlerinden hoşlanmayarak sizi cezalandırdığını da unutmayınız.
Bunun üzerinde biraz çalıştığınızda anlayacaksınız. Unutmayın, sayfanın üstündeki metin her zaman daha etkilidir.
Herhangi bir tekniği kullanmadan önce çeşitli denemeler yapın. Denemeler için ayrıca “İlerlemenizin Takibi” bölümüne de bakınız. Keşfettiğiniz her yeni teknik için arama motorları da karşı teknik geliştirmektedir. Bazı arama motorları özellikle metin renginizle aynı olup olmadığını görmek için arka fonun rengini de kontrol etmektedir. Eğer kullandığınız metin rengi ile arka fon renginiz aynı ise sizi cezalandırmakta ve web sitenizi arama motoru listesine hiç sokmamaktadır. Şüphesiz bunun da bir çözümü vardır. Bazılarının kullandığı alternatif çözüm, metinin renk tonunun hafifçe değiştirilmesidir. Böyle bir durumda gizli anahtar kelimeler metininin kullanıcı tarafından görülebilmesi hala güçtür. Arama motoru ton farkı değerleri kontrol edememektedir.
Diğer bir yöntem de, metinle aynı renkte olan arka plan bir resim dosyasının kullanılmasıdır. Bir arama motorunun böyle bir arka plan görüntüsünün rengini bilmesi mümkün değildir.
WEB SAYFASI BAŞLIĞI (TITLE)
Diğer bir önemli unsur da sayfanızın başlık (title) etiketidir. Bu etiketi dördüncü bölümdeki “Meta Etiketler” kısmında kısaca görmüştük. Bu bölümde konuyu biraz daha derinlemesine inceleyeceğiz.
Başlık etiketinde yazılan ifade internet gezgininizin en üstünde tarayıcı logosunun hemen yanında görülür.
Başlık etiketi hemen sayfanın başındadır (<HEAD> ile </HEAD> arasında) ve aşağıdaki gibi görünür:
<TITLE>Buraya Sayfa Başlığınız Gelir</TITLE>
Burada da istediğiniz kadar fazla anahtar sözcük kullanmak isteyebilirsiniz. Ancak burada yazılan başlığın sayfanız açıldığında internet gezgininizin en üst satırında başlık olarak görüneceğini gözden kaçırmayınız. Bu kısımda çok sayıda anahtar kelime bulundurmak isteseniz de, bunu çok kalitesiz bir şekilde yapmamaya dikkat ediniz. Eğer profesyonelce görünmezse, insanlar sayfanız hakkında pek iyi şeyler düşünmeyeceklerdir.
Çoğu arama motorunun bir aramanın sonucu olarak sayfanızı gösterdiklerinde, <TITLE> etiketi içeriği ilk gösterdikleri şeydir. Bu durum başlık etiketinin profesyonelce görünmesini sağlamayı iki kat önemli kılmaktadır. Eğer başlık etiketinde “diyet diyet diyet diyet diyet diyet” gibi tekrarlı bir ifade bulunuyorsa, aradığınız tür insanlar muhtemelen arama motorunda ilk sırada görünse bile böyle bir linke tıklamayacaklardır.
Anahtar sözcüklerinizi görünen bir başlığa profesyonelce yaratıcı bir şekilde yerleştirmek sizin becerinize kalmıştır. Başlık uzun olabilir (yine de çok uzun olmamalıdır), fakat yalnızca bir anahtar sözcük listesi gibi görünmemesi sağlanmalıdır. İnsanların ne düşünebileceklerini tahmin etmek için başlıkta kullandığınız ifade veya kelimeleri bir arkadaşınıza göstererek fikrini sorunuz.
Unutmayın: sayfada dörtten fazla anahtar sözcük grubu hedeflemeyin ve aşırı tekrardan kaçının.
Başlık Tekrarı
Örneğin, yalnızca aşağıdaki başlık etiketi yerine:
<head>
<title>Ücretsiz e-kitap Merkezi. Bedava e-kitap Dağıtılan Bir Site. Bedava Kitap.</title>
</head>
Etiketin aşağıdaki gibi görünmesini sağlayabilirsiniz:
<head>
<title>Ücretsiz e-kitap Merkezi. Bedava e-kitap Dağıtılan Bir Site. Bedava Kitap.</title>
<title>Ücretsiz e-kitap Merkezi. Bedava e-kitap Dağıtılan Bir Site. Bedava Kitap.</title>
</head>
Bazı arama motorlarında ikinci örnek birinciden daha ağırlıklı olarak değerlendirilmektedir. “e-kitap” kelimesi ile arama yapan bir kişinin böyle bir aramada ikinci etiket örneğini kullanan belgeyi bulma olasılığı daha fazla olacaktır.
Bu yalnızca olası bir taktiktir. Başlık tekrarı (gizli girdi ve anahtar sözcük kullanımı gibi) bazı arama motorları tarafından da internet ahlaksızlığı olarak değerlendirilmektedir. Bu tip arama motorları tekrarlı başlık etiketi kullanılan sayfaları indeks listesine hiç koymamaktadır. Bunun yanında böyle bir uygulama bazı arama motorlarında oldukça etkili sonuçlar elde etmektedir. Bu yöntemi de ihtiyatla kullanmanızı tavsiye ederim. Her zaman deneme sonuçlarınızı kontrol etmelisiniz.
ARAMA MOTORLARINDAKİ FARKLILIKLAR
Arama motorlarında üst sıralarda yer almak için bunların web sitelerini sıralarken hangi kuralları kullandıklarını öğrenmek en isabetli yoldur. Ancak bu tür doğru bilgilere ulaşmak hemen hemen imkansızdır. Bu tür bilgiler verdiğini iddia edenlere de pek inanmadığımı söyleyebilirim. Zaman zaman bu tür bilgilerle karşılaşsanız da bunlar genellikle güvenilmezdir. Çoğu arama motoru kullandıkları dizinleme kuralları konusunda çok ketumdur. Bazıları bir kuralı yayınlayıp başka bir kuralı kullanırlar. Bazıları ise kurallarını sürekli değiştirirler.
Herhangi bir zamanda her bir arama motorunun nasıl çalıştığını ortaya çıkarmanın tek güvenilir yolu, arama sonuçlarını kendinizin inceleyerek karşılaştırmasıdır. Bu tür çalışmaların nasıl yapılması gerektiği kitabınızın “Analitik Yaklaşım” ve “İlerlemelerinizi Takip Edin” başlıklı bölümlerde izah edilmiştir.
Yaptığınız araştırmalarda bulduğunuz arama sonuçları için kendi kendinize şu soruları sormalısınız; Üst sırada olan bu web sayfalarında ortak olan özellik nedir? En üst sırada yer alan belgelerin tümünde kapsamlı anahtar sözcük meta etiketleri var mı? Başlıklarında ne tür bir ortak özellik var? Pek çok anahtar sözcük içeren uzun ve açıklayıcı başlıkları var mı?
Bu tür bir yaklaşımla herhangi bir arama motorunun belli bir zamanda nelere dikkat ettiğini ortaya çıkarabilirsiniz. Bulduğunuz bu verilere göre web sayfalarınızı değiştirerek tekrar indeksleme için göndermelisiniz. Sayfalarınızın indeksleme örümceğine ulaştıktan sonra otomatik olarak yeniden sıralanmaları için muhtemelen belli bir süre geçecektir. Dolayısıyla, sayfanızın söz konusu motorun arama örümceğine ulaştığından emin olduktan sonra sonucun ne olduğunu anlayabilirsiniz.
Örneğin herhangi bir arama motorunda en üst sıralamaya gelmesini sağladığınız bir web sayfası diğer bir arama motorunda üst sıralamalara gelmeyebilir. Böyle bir durumda şüphesiz tek çözüm devamlı olarak sayfalarınızı değiştirerek değişen arama motoru kurallarına uyum göstermeye çalışmak değildir. Bu konuda yapılabilecek diğer işler gelecek bölümlerde izah edilmektedir.
Arama motorlarıyla ve elektronik ticaretle ilgili en son gelişmeleri ve ipuçlarını öğrenmek için www.eTicaretOkulu.com web sitesini mutlaka ziyaret etmelisiniz.
HANGİ ANAHTAR SÖZCÜKLER ÖNEMLİ?
Şüphesiz bazı anahtar kelimeler diğer kelimelere oranla size daha fazla trafik sağlarlar. Bu durum şüphesiz herkesin kendi kendine “Hangi Anahtar Sözcükler Önemli?” diye sormasını gündeme getiriyor. Daha önce de bahsettiğim gibi, bu sorunun cevabı sizin amaçlarınızın ne olduğuna bağlıdır.
Amaç sadece ziyaret adına ziyaret olmamalıdır. Web sitenizin hedeflerine uygun ziyaretçilerin sitenizi ziyaret etmesini kendinize hedef olarak seçmelisiniz. Bununla demek istediğim, sitenizde sunduğunuz şeyle ilgilenecek ziyaretçilerin dikkatini çekmeye çalışmalısınız.
Şüphesiz sadece ziyaret adına ziyaretçi çekmek isteyen web siteleri de vardır. Bunlara örnek olarak reklam almayı hedefleyen siteler verilebilir. Bu tip sitelerde siteye gelen ziyaretçi sayısı ne kadar çoksa o kadar iyidir.
Esasen arama motorlarında en fazla aranan anahtar sözcüklerin ne olduğunu tahmin etmek hiç de zor değildir. Bunlar genellikle aşağıdaki gibi sözcüklerden oluşurlar;
****, ***, çıplak, kadın, erotik, vb….
Genellikle arama motorlarında en çok aranan kelimeleri merak eden kişinin hedefi şudur; “Eğer sayfamı bu sözcüklerle doldurursam, en fazla ziyaretçiye sahip olurum. Bunlar en fazla aranan anahtar sözcükler olduğuna göre, benim sayfam da en fazla görüntülenen olur.”
Biraz üzerinde düşünüldüğünde bu tip bir düşünce tarzının iki nedenle yanlış olduğu kolayca anlaşılabilr;
1-) Sizin gibi düşünen ve bu stratejiyi kullanmaya çalışan insanların sayısı o kadar fazladır ki, sayfanızın ilk veya hatta 50. sıraya gelme olasılığı çok düşüktür. Öyle olsa bile, kısa sürede şiddetli rekabetten dolayı aşağıya düşecektir.
2-) Diyelim ki bunu başardınız ve şiddetli rekabeti de hallettiniz. Restoran hizmeti veren web sitenizi “****” kelimesi arandığında birinci sırada gösterilmesini sağladınız. Sizce pornografi arayan bir kişi ilk sıradaki sitenize tıklayıp da restoran hizmeti verdiğinizi görünce ne yapacaktır? Web sitenizde bir saniyeden fazla zaman geçireceğini mi sanıyorsunuz? Bu kişi muhtemelen ürünlerinizi satın alacak veya restoranınıza gelecek kadar parası olmayan henüz ergenlik çağındaki bir çocuktur. Eğer restoranınız sadece **** gücünü artıran yiyecekler sunan bir hizmet veriyorsa sözüm yok. Bu taktik belki o zaman biraz daha anlamlı olabilir.
Neyse, bu bilgiler bu stratejiyi geçmişte kimsenin etkili şekilde kullanmadığı anlamına da gelmez. Ancak, bunlar istisnadır. Anahtar kelimeler listenizi içeriğinizle ilgisi olmayan sözcüklerle doldurmak yerine, ilgili olan sözcükler kullanmalısınız.
“Hangi anahtar sözcükler Önemli?” sorusunu bu bilgiler ışığında düşünmelisiniz.
“Benim sunduğum ürün veya hizmetle ilgilenen bir kişi hangi kelimelerle arama yapar?” diye kendi kendinize sormalısınız. Önemli olduğu için bu soruyu aşağıda koyu puntolarla tekrar edeceğim;
Benim sunduğum ürün veya hizmetle ilgilenen bir kişi hangi kelimelerle arama yapar?
Şüphesiz sunduğunuz hizmet veya ürünle ilgili anahtar sözcükleri bulmanın başka yolları da vardır. Ancak bir sonraki bölüme geçmeden önce sizden bu bölümde öğrendikleriniz ışığında “Anahtar Kelimelerin Seçilmesi” başlıklı bölümde bahsedilen egzersizi yeniden yapmanızı istiyorum.
ARAMA MOTORLARINA UYGUN ÇOKLU SAYFALAR
Örneğin herhangi bir arama motorunda en üst sıralamaya gelmesini sağladığınız bir web sayfası diğer bir arama motorunda üst sıralamalara gelmeyebilir. Çeşitli arama motoru kriterlerini sağlama sorununun başka bir çözümü olduğundan daha önce bahsetmiştim. Tek sayfayla her arama motorunu aynı anda memnun edemezsiniz… Peki öyleyse ne yaparsınız? Bu durumda aynı sayfadan bir tane daha yapıp, bu yeni sayfayı da diğer arama motoru için yeniden düzenlemeye çalışmalısınız.
Eğer yeterli web alanına sahipseniz, büyük arama motorlarının her birinin şartlarını sağlayan ayrı bir web sayfası oluşturmalısınız. Buna ilişkin bir fikir, “main” ya da “index” sayfanızı alıp onun çeşitli kopyalarını oluşturmanızdır: main-1.htm, main-2.htm, main-3.htm, vb… Her kopyada görünmeyen bileşenleri özel arama motorlarının şartlarını yerine getirecek şekilde değiştirin. Bu adım adım şu şekilde yapılır;
Önce web sayfanızı üst sıralarda göstermesini istediğiniz arama motoruna gidin. Nadir kullanılan birkaç anahtar sözcükle bir arama yapın. Az kullanılan kelimeler genellikle daha iyi sonuç verir. Sıralamadaki ilk 10 belgeyi karşılaştırıp, nelerin ortak olduğuna bakın. Bulduğunuz sonucu ürettiğiniz yeni çoklu sayfalardan birisine uygulayın ve sayfayı indekslenmesi için ilgili arama motoruna tekrar gönderin. Tüm büyük arama motorları için bu işlemi hazırladığınız farklı sayfalar üzerinde tekrarlayın.
Unutmayın en üst sırada oldukları için incelediğiniz bazı sayfalar örümcek tarafından indekslenmelerinden bu yana değişmiş olabilir. Bu durumda yaptığınız inceleme ve bilgiler hatalı olacaktır. En azından en az ilk 10 ya da biraz daha fazla sayıda belgeyi karşılaştırmak bu nedenle çok önemlidir. Yalnızca ilk bir veya iki belgeye bakarsanız, bilgiler hatalı olabilir. Tümünün ortak noktalarını karşılaştırın. Bunu sayfanıza uyguladığınız takdirde söz konusu arama motorunda daha yüksek bir sırada yer alırsınız.
Çok daha fazla garantici olmanın bir diğer yolu ise, farklı anahtar sözcük grupları için de ayrı sayfalar oluşturmaktır. Örneğin, eğer her ürününüzle ilgilenebilecek farklı gruplarda kimseler (öğrenciler, öğretmenler, işadamları, doktorlar, vb.) varsa, bu ilgi gruplarının her birine hitap edecek ayrı bir grup sayfa yaratmak isabetli olur.
Daha açık söylemek gerekirse, eğer 4 ayrı insan grubunu siteye çekmeye çalışıyor ve 6 farklı arama motorunu hedefliyorsanız, 24 ayrı sayfa oluşturacaksınız. Bu sizin konuyla ilgili ziyaretlerinizin kalitesini önemli ölçüde artıracaktır. Ancak çok sayıdaki giriş sayfaları aynı zamanda tehlike de yaratır. Her birinin farklı olmasına özen gösterin. Aksi takdirde, arama motorları bunu tespit edip cezalandırabilirler.
WEB SİTEMİ TÜM ARAMA MOTORLARINA
NASIL KAYDETTİREBİLİRİM?
Başlangıçta herkes sitesini tek tek çeşitli arama motorlarına, rehberlere ve link sitelerine kayıt etmekle yoğun olarak uğraşırdı. Şüphesiz bu çok yorucu ve zahmetli bir iştir. İnsanlar bunun daha kolay bir çözümü yok mu diye düşünürlerken, bazı akıllı girişimciler web tasarımcıları için sitelerini arama motoruna kaydettirmeye yönelik yeni hizmetler geliştirdiler. Düşünün bir kere, kaçımızın sitelerimizi tek tek arama motorlarına göndermeye vakti var ki. Birisi bunu benim için yapacaksa bu harika bir hizmet.
Ancak bu akıllı girişimciler bu amaca yönelik sundukları hizmetlerin fiyatını sundukları şeye göre çok pahalı tuttular. İşe yarayacağından bile emin olmadığı bir promosyona kim 100$ ila 500$ arasında para verir ki?
Daha sonra bazı akıllı yazılımcılar web tasarımcıları için sitelerini arama motoruna kaydettirmeye yönelik hazır programlar geliştirdiler. Böylece arama motorlarına kaydolma programları ortaya çıktı. Bunlar web tasarımcısı için işi çok daha basit ve ekonomik hale getirmeyi vaat ediyorlardı. Şüphesiz bu programların çoğunda da sorunlar çıktı. Sorun dinamik olan arama motorlarına kaydolma prosesinin karşısında, bu programların çoğunun aynı hızda güncelleştirilememesiydi. Bu programların çoğu ya çok sayıda farklı arama motoruna kayıt yapamıyordu, ya da hiçbir işe yaramıyorlardı.
Şüphesiz piyasada işe yaramayan birçok programın olması tüm programları bu kategoriye koyamaz. Eğer promosyon konusunda gerçekten ciddiyseniz, kaliteli bir arama motoru kayıt programına ihtiyacınız var demektir. Makul fiyatlı ve çok güvenilir olan bir tanesini bulun. Ücretsiz deneme sürümleri olanları arayın ve bunları deneyin. Unutmayın çok sayıda arama motoruna kayıt olmak, sitenize hiçbir maliyeti olmayan ziyaretçilerin gelmesi demektir.
İLERLEMELERİNİZİ TAKİP EDİN
Daha önce “Analitik Yaklaşım” başlıklı bölümde her arama motorunun nasıl çalıştığını anlamanın en iyi yolunun her arama motorunda yapılmış olan aramaların sonuçlarına bakmak ve analiz yapmak olduğundan bahsetmiştim. Özet olarak önerilen sonuçların incelenerek bulunanların kendi sayfalarınıza uygulanmasıdır.
Etkili bir analiz için ihtiyacınız olan şey, sunucu seyir (server logs) kayıtlarıdır. Bu kayıtları iyice incelemeden arama motoru kampanyalarınızın ne kadar etkili olduğunu bilme şansınız hemen hemen hiç yoktur. Sunucu seyir kayıtları size ne kadar trafiğiniz olduğunu ve bu trafiğin nereden geldiğini ayrıntılı olarak göstermektedir.
Analizde yapılacak iki temel iş vardır. Bunlardan birincisi “Anahtar Sözcük Yoğunluk Analizidir (Keyword Density Analyzer).” Bu analizin amacı hangi formüllerin arama motorlarında işe yaradığını ortaya çıkartmaktır. Sunucu seyir kayıtlarınızı incelemek size ne kadar trafiğiniz olduğunun ve bunun nereden geldiğinin yanında çok sayıda başka hayati bilgiler de verir. Piyasada sunucu seyir kayıtlarınızı incelemeniz için çok sayıda hazır program vardır. Bunların çoğu oldukça pahalıdır. Genellikle iyi bir programın fiyatı 100$-1000$ ve hatta daha fazladır.
Piyasada belli bir arama motorunda belli bir anahtar sözcük için sıralamanızı tespit eden bazı yazılımlar da vardır. Açıkçası ben bunların zamanınıza veya paranıza değdiğini düşünmüyorum. Sunucu seyir kayıtlarınız size nelerin trafik getirdiğini söyleyecektir. Bunun üzerine odaklandığınızda çok daha başarılı olursunuz. Bazıları daha çok analiz için hazırlanmış başka yazılımlara daha çok güvenirler. Ben buna değmeyeceğini düşünüyorum. Sunucu seyir kayıtlarınız ihtiyacınız olan her şeyi size söylemektedir.
Yüksek sıralamalar sağlayan formülü gerçekten elde etmek istiyorsanız, en önemli araç yine “Anahtar Sözcük Yoğunluk Analizi”dir (Keyword Density Analyzer).
Analizlerinizde seçtiğiniz bir kayıt programı, “Anahtar Sözcük Yoğunluk Analiz (Keyword Density Analyzer) programı ve bir de Sunucu Seyir Analiz (Log Analyzer) programı kullanırsanız, günde binlerce ilgili ziyaretçi trafiği almakta hiç sorun yaşamazsınız. Bunlar alınması gereken çok sayıda yazılım gibi görünebilir ama aslında değildir. Bu programların maliyeti, size getirecekleri sonuçlarla karşılaştırıldığında ihmal edilebilecek kadar düşüktür. Pazarlamaya birkaç yüz dolar harcamak gerçekten devede kulaktır. Bir banner reklamına ya da basılı reklam kampanyasına bu tutarın kat kat fazlasını harcayıp, bu sonuçlara yakın sonuçlar elde edemezsiniz.
Her durumda, internette tüm işleri şu ya da bu şekilde otomatikleştirmeyi tercih etmelisiniz. Zamanınız bunların tümünü elle yaparak harcayanamayacak kadar değerlidir. Bence zamanınızı daha değerli olan ürün geliştirme, promosyon ve pazarlama faaliyetlerinde kullanmalısınız.
ARAMA MOTORU SIRALAMANIZI
KESİNLİKLE WEB TASARIMCINIZA BIRAKMAYIN
Geçenlerde “ABCD Rehabilitasyon Merkezi”nin (Gerçek isim yerine ABCD kullanılmıştır) bir tanıtım broşürü elime geçti. Sayfanın en üstünde “ARAMA MOTORLARINDA BİRİNCİ SIRADAYIZ” diye kocaman puntolarla yazmışlardı. Hemen sayfanın altına doğru göz gezdirdim. Bir de ne göreyim arama motorunda aranan ifade tırnak içinde aynen “ABCD Rehabilitasyon Merkezi” idi. Bu ifade şirketin ismi idi. Şüphesiz aynen bu isimde bir başka “ABCD Rehabilitasyon Merkezi” olmadığına göre bu şirketin sitesi en üstte olacaktı. Şirketin yöneticisi bu durumdan çok memnundu. Hatta arama motorunda kendilerini en üst sıraya getiren web tasarım şirketine bu iş için 500$ dahi ödemişlerdi. Kaç kişi bu ifadeyle arama yapar ki? Eğer hiç trafik getirmiyorsa belli bir anahtar sözcük için sıralamada 1. sırada olmanız kimin umurundadır?
Kendisine bunun hiç önemli olmadığını söyledim. Sonra kendisinden sadece “rehabilitasyon” yazarak arama yapmasını istedim. Sonuç enteresandı. Kendisinin kaçıncı sırada olduğunu söylemesini istedim. Sabırla listeleri 35. sayfaya kadar aradı (her sayfada yaklaşık on tane farklı kayıt vardı). Bizim ABCD Rehabilitasyon Merkezi’nin ismi hiç ortalıkta yoktu.
Şirket yöneticisi kıpkırmızı olmuştu. Üzüldüğü bu aramada sitesinin hiç ortalıkta olmaması değil, tanıtım broşürlerinde “ARAMA MOTORLARINDA BİRİNCİ SIRADAYIZ” diye kocaman puntolarla yazdırmış olmalarıydı. Bu kitabı okuyanların böyle bir hata yapmayacağına bahse girerim. Kişi bu kitabı okuduktan sonra, kendisi bizzat bu işle uğraşmasa da en azından karşısındakinden ne isteyeceğini bilecektir.
PEKİ SONRASI?
Tebrikler! Eğer bu makalenin tüm içeriğini sabırla okuduysanız, arama motoru denen sistemin kurallarını öğrendiniz demektir. Ayrıca işin püf noktalarını gerçekten bilen bir azınlığın içinde olduğunuzu da kesinlikle söyleyebilirim.
Eğer burada öğrendiğiniz her şeyi adım, adım uygularsanız, sitenizin arama motorlarındaki sıralamasını etkileyerek web trafiğinizi önemli ölçüde artıracağınızı bilmenizi isterim.
Yine de unutmayın, kurallar her zaman değişirler.
Arama motoru sıralamaları web sitenizin tanıtmı için tek yol değildir. Bu sadece yöntemlerden bir tanesidir. Tanıtım tam bir Internet pazarlama planı ile birlikte kullanılmalıdır. İnsanları sitenize getirmek önemli adımlardan yalnızca bir tanesidir! Başarıya ulaşmak istiyorsanız tüm adımları kullanmalısınız. Tüm hikayeyi öğrenmek, ücretsiz eğitimler almak ve tam bir pazarlama planı geliştirmek için.
Bir E-Kitaptan Alıntıdır.. (oldumu)
Başarı Dileklerimle...
ayazreis
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen